5 Ekim 2010 Salı

Alexsandro de Souza!

         Alexsandro de Souza 6 yılını tamamlamış son yağtığı açıklamalarda kendini bir Türk gibi hissetiğini, koyu bir Fenerbahçe tarftarı olduğunu, farklı bir takıma gönül vermesinin, başka bir takım için emek harcamasının imkansız olduğunu, futbol yaşantısı bittikten sonrada Fenerbahçe adına çalışmak istediğini söyleyen futbolcu. Gelmeden önce Copa America'da kaptanlığı yaptığı Brezilya Milli Takımında parladı ve Avrupanın sayılı klüpleri peşinden koştu öyle ya da böle Fenerbahçeye geldi Alex. Gelmeden önce Fatih Altaylı 14 Ocak 2004 tarihli yazısında "Sevgili Fenerbahçe taraftarları bu haberlere sakın kanmayın. Alex malex gelmiyor. Gelmez. Gelemez... Alex dedikleri şu sıralarda Brezilya'nın en popüler adamlarından biri. Geçen yıl Real Madrid'in transfer listesinin en başındaydı." demiş ve eklemişti Alexi " Satış yapmak isteyen basının palavarası" olarak göstermişti hatta. Altaylıya teşekkürler.
          
          Alex geldi beraberinde birde matematik getirdi bizlere. Ne matematiği derseniz, işte falanca takım falanca paraya falanca oyuncu getirmiş, adam öyle iyiymişki en az 10 Alex edermiş. Hiç biri bir Alex dahi edemedi.
          
          Alex'in onlardan bir farkı vardı "Disiplin". Alex geldiğinde Hagi rüzgarları hala yerini başka bir oyuncuya başka bir efsaneye bırakmamıştı. Alex geldi ve bütün istatistikleri değiştirdi. Hemen taraftarın sevgilisi oldu, yanlı yansız ve ya fenerbahçeli olan olmayan herkes Alex hakkın olumlu görüşler bildiriyor ve bu güven ona itici güç oluyordu. Geldiği günden beri eleştiriliyor Anti-Fener medyası tarafından. Koşmuyor, Koşsa Real'de oynar, defansta 1 adam eksik oynatıyor takımı vs. vs. Bırakın Alex'te defans yapmayı versin arkadaş. Alex'i Fenerde olduğu 6 sene boyunca çözemeyenler utansın. Fizik kondisyonu çok üst seviyede nerdeyse maça başladığı gibi bitiriyor maçı, en çokta herkesin yorulduğu son dakikalarda gemisini kurtarıyor kaptan. Çünkü rakip defans artık yorulmuş ve Alexin durumuna yetişmiş oluyor. Ve Alex çıkıyor atıyor ve ya attırıyor. Ama hata yapan teknik direktörler onu oyunun ikinci bölümünde çıkarıyor ve en etkili olduğu zamanlarda kendini gösteremeyen Alex bu maç yine oynamadı damgasını yiyor.
          
          Gel gelelim aktüele, şu anda Aylut Kocaman yaptı, kesti olmadı. Alex yine kaptı formayı. Çıktı Kasımpaşa maçında sahaya ve son dakikalardan bir attı ve birde attırdı. Yukarda bahsettiğimiz olayı kanıtlamış oldu.
          
          Son olarak taraftarın aşkından bahsedelim. Taraftar Alexin oynamayacağı maça gitmek bile istemiyor. Alexi izlemiceksek ne diye gidicez ulan o kadar yol! Şükrü Saraçoğlu stadında maçtan önce futbolcu soyadları söylenip isimleri haykırılırken en yüksek onun ismi söleniyor. Neden? Sebebi gerçekten açık. Alex öyle ya da böyle bizim canımız.
MeS
Twitter'dan takip edin

2 yorum:

Unknown dedi ki...

Blog unu basindan beri takip eden biri olarak ifade kalitesinin git gide arttiginin farkindayim. Yalniz bir okuyucu olarak yazilarinda daha derin ifadeler aradigim oluyor. sahsen butun spor programlarini takip eden biri olarak, kose yazilarini tum bunlarin ozeti haline geldigini dusunuyorum. spesfik bir konuyu, cikarimi daha derin islemeyi denemek suphesiz okuyucunun dikkatini daha cok cekecektir.

Suleyman

Murat Erdem SENGUL dedi ki...

Teşekkür ederim, twitterımda açıklamalarda bulunyorum, fakat burdan yazmak hiç aklıma gelmemişti. güzel yorumlarınız ve eleştrileriniz için teşekkür ederim. gitgide geliştirmeye devam edeceğim. bu konuda en olumlu yardımı siz okuyucalarımdan almam gerekiyor. hayatımda ilk defa yazı yazmaya kalkıştım. çok derine inmekte güçlük çekiyorum. fakat gitgide kendimi geliştirdiğimi bilmek güzel.

teşekkürler.