19 Kasım 2010 Cuma

Tek Suçlu Misimoviç mi?


         Galatasaray’da son günlerde yaşanan gelişmeler, uzun yıllardır görmediğimiz, hatta bizden eskilerin bile çok nadir şahit olduğu gariplikte. 2009-2010 futbol sezonuna dünyaca ünlü, künyesinde Şampiyonlar Ligi Şampiyonluğu bulunan, otoritelerce futbol efsanesi kabul edilen Frank Rijkaard’la başlıyorsunuz, hem de yardımcı antrenör olarak, neredeyse hiçbir Spor Toto Süper Lig takımının burun kıvıramayacağı Johan Neeskens ile… İlk yılınızda her şey iyi başlamışken sonrasında yaşanan sakatlık sorunları, transferde yapılan ince hatalar sonucu sezonu 3. bitiriyorsunuz ve istikrar adına, Frank Rijkaard markasına güvenerek yola devam kararı alıyorsunuz. Başarısızlığa rağmen taraftar bu kararınıza saygı duyuyor, hatta açıkça destek veriyor. Her zaman söylemişimdir, futbolda teknik-taktikten çok daha önemli olan şey istikrardır diye. Bunun en güzel örneğini, kadrosu 3 büyüklerle mukayese kabul etmeyecek kadar düşük seviyede olan Abdullah Avcı’lı İstanbul Büyükşehir Belediye gösteriyor. Taraftar bir sonraki senenin çok daha iyi olacağı inancıyla sezona ümit dolu bakarken, anlamsız bir şekilde Miroslav Stoch’un transfer görüşmelerinde, o güne kadar müthiş işler başarmış olan Haldun Üstünel’in bir şekilde başı yeniyor, ekarte ediliyor ve taraftara başarısızmış gibi gösteriliyor. Böylece futbol şubesinde birinci adam konumuna Adnan Polat’ın yakın arkadaşı, çok güvendiği fakat taraftarın hiçbir zaman sevemediği Adnan Sezgin geçiyor. Adnan Sezgin’in transfer politikası, her ne kadar disiplinsiz ve aykırı olsa da spekteküler hareketlerle, attığı goller yaptığı asist ve hareketlerle taraftarın gönlünde taht kurmuş Abdul Kader Keita’yı aşağı yukarı aldığımız paranın çok çok az üstüne bir rakama göndermekle başlıyor. Frank Rijkaard’ın ısrarla istediği kiralık oyuncumuz Giovanni Dos Santos’u üstelik Dünya Kupası performansını da göz ardı edip almıyorsunuz. 2007-2008  sezonunda ki şampiyonlukta Konya’da ki buzlu maçta sakatlanana kadar çok emeği olduğunu düşündüğüm, her fırsatta çıkıp mücadelesini veren, altyapıdan yetişmiş ve Sabri’den daha çok bek özellikleri taşıyan Uğur Uçar’ı çok cüzi bir rakama Ankaragücü’ne satıyorsunuz. Yine aynı sezon şampiyonlukta Servet’in yeni partneri olan Emre Güngör’ü Gaziantep’e yine düşük bir paraya veriyorsunuz.

        Mehmet Topal konusunda yönetime suç bulamayız çünkü, Mehmet La Liga’ya gidip orda oynamak istiyordu. Takımdan giden isimler; Keita, Dos Santos, Caner, Mehmet Topal, Jo, Uğur, Emre Güngör, Emre Aşık(futbolu bıraktı). Adnan Sezgin’in yerine layık gördüğü isimlere bir bakalım. Juan Pablo Pino sizce bir Keita mı? Lorik Cana her ne kadar mücadelesine ve hırsına hayran olsamda Mehmet Topal’ın yüzde kaçı? Adı usulsüz menajerlik olaylarına girmiş Serdar Özkan’ın durumunu yazmaya dahi gerek yok. Musa Çağıran daha çok genç, Çağlar’ı sakatlığından dolayı 5 aydır göremiyoruz. Mehmet Batdal gibi üstün fizikli birinden yeterince yararlanılamadığı kanaatindeyim. Ali Turan olayı zaten başlı başına fiyasko. Tam 6 ay bekledikleri, Kayseri’den kaçırdıkları Ali’yi bari sağ bekte oynatmasalardı da adama da yazık olmasaydı. Bu futbolcularının hiçbirinin Rijkaard’ın isteği ve raporları doğrultusunda alındığı kanaatinde değilim. Rijkaard gibi bir adamın istiyeceği futbolcular sizce bu kalitede olur mu? Sayın Adnan Sezgin yaptıklarının tez konusu olabileceğini iddaa etmişti 2008 Mayısında gelen şampiyonluktan sonra. Hem de Cevat Güler hoca ve Karl Heinz Feldkamp’ı hiçe sayarak. Gerçekten tez olacak nitelikte transferler yapıyor sayın Sezgin. Rijkaard’ın eline, transferin son günü Emiliano Insua ve Zvjezdan Misimoviç’i veriyorsunuz. Insua kiralık ve genç bir oyuncu. Yürekten oynuyor bence takıma yararlı da oluyor. Misimoviç’in kariyerine, Almanya’da ve özellikle Wolfsburg’da yaptıklarına bakarsak kendisi için tek söze dahi gerek yok, her şey apaçık ortada. Ankaragücü mağlubiyetinden sonra Rijkaard gönderilyor, o günden bir buçuk ay önce başkanın bir televizyon kanalında verdiği röportaj hiçe sayılıyor, istikrar bir anda terse dönüyor. Rijkaard’ı beğenirsiniz beğenmezsiniz ama böyle bir markayı bu kadar kolay harcayamazsınız. Yönetim olarak herkes size yüz çeviriyor, buna en güvendiğiniz kaleniz Fatih Terim’de dahil. Sonra taraftarı biraz olsun yatıştıracak bir Galatasaray efsanesini başa getiriyorsunuz.
    
         Gheorghe Hagi, değişik tarzda bir adamdır. Çalışmaya bayılır, disiplinden taviz vermez. Anlıyorum, Trabzon maçından sonra Misimoviç yaptıkları, hal ve tavırları kendisine ters gelmiştir, bu konuda söylenecek en ufak bir şey yok. Peki sayın Hagi, Misimoviç’in yeri sol açık mıdır? Diyelim ki oyuncunun görevi verilen talimatı uygulamak, siz de Misi’nin hal ve tavırlarını beğenmediniz, 2000 ruhu olan Galatasaray futbolcuları gibi samimi bulmadınız ve kadro dışı bıraktınız. Peki senelerdir vurdumduymazlıklarıyla taraftara saç baş yolduran işi (Mustafa Yücedağ’ın söylemlerine ve benim kendi tribün izlenimlerine dayanarak) antrenör kovdurtmaya kadar götüren isimlere neden hala hiçbir yaptırımda bulunulmadı? Şu an isim vermek hoş olmaz ama bütün Galatasaray taraftarı kimlerden bahsettiğimi çok iyi biliyor, alenen isim yazmaya hiç gerek yok. Şimdi bakıyorum da bu kadar yanlış üst üste yapılmışken ey Sayın Adnan Polat ve yönetimi sizce tek suçlu 3 ay önce bu takıma katılmış dünya yıldızı Misimoviç mi? Bu operasyonun devamını merakla bekliyoruz. Fakat, sadece bununla sınırlı kalırsa çok ama çok büyük yanlışlarınıza devam etmiş olursunuz o kadar.
Nedim Meseri

14 yorum:

Adsız dedi ki...

Bu kadar berbat bir yazı olamaz.Seni resmen kınıyorum.Transferlere başta laf ediyorsun ondan sonra iyi diyorsun.Ali Turan'ın mevkii sağ bektir kardeşim.Nerede oynamasını arzuların?Burada söylemem hoş olmaz diyorsun sanki "bütün dünya" senin bu saçma yazını okuyor da söylemiyorsun.Direk isimleri bilmiyorum desene!Sen burada yeni olabilirsin ama kalıcı gözükmüyorsun kardeşim.Her şeyi böyle yorumlayamazsın bunlar taraftar dili... Sen bir o teknik d. koltuğuna otur , Sezgin'in yerine geç ondan sonra bu yorumları yapta görelim seni.Senden yorumcu olmaz kardeşim.Bu yorumu okurken harcadığım zamana yazık...İyi günler

Adsız dedi ki...

İlk olarak bizim burda "bütün dünya" bizi okusun gibi bir amacımız ve iddaamız yok. Biz burda taraftar gözüyle, hobi olarak yazıyoruz ama herhalde sen sitenin adının taraftardudugu olduğu detayını kaçırmışsın. Bizim yorumcu olma gibi bir amacımız yok, taraftar gözüyle gördüklerimizi hobi olarak yazıyoruz. Okuyan olur , beğenen olur beğenmeyen olur orası kişileri bağlar ama adsız yorumunda ipin ucu kaçmış. Normalde burda polemiğe girmiyoruz. Transferlere iyi dediğimi yazmışsın da ben transferleri, yönetim anlayışını eleştiren bir yazı yazdım, o zaman doğal olarak burda çelişki oluyor, transferleri beğensem bu yazıyı yazmam. Batdal'ın yetenekli olduğunu, Insua ve Misimoviç'in iyi ama günü kurtarma amaçlı olduğunu yazdım yani 9 transferden elle tutulur o da belki 3 tane! Ali Turan'ın sağ bek olduğunu yazmışsın... Ali'nin Kayseri'de ki maçlarını bir izle bakalaım kaç maç ZORUNLULUKTAN sağ bek oynamış, kaç maç stoper! Polemiğe girmek istemiyoruz ama bir kereliğine cevabımızı yazdık.
Nedim

Adsız dedi ki...

sevgili Nedim kardesim ben yazını begendım dogru seylerı yazmıssın bellı baslı futbolu bıraz takıp eden ınsanlar bu yazdıklarını zaten mantıklı bulup dogru olduklarını anlarlar hatta bılırler. Adını vermeden yorum yapan arkadasımızın futboldan anlamadıgı hatta yazını okuyup anlamadıgı apaçık belli .Sen yolunda devam et kardesım başarılarının devamını dilerim .

Tibet ERİNÇ

Adsız dedi ki...

Güzel bir yazı olmuş, doğru tespitler var. Haddini aşan eleştiriler yazan anonim arkadaşın da düşüncelerinin yazıya dökülmüş halini en yakın zamanda okumak isteriz. 'Sen bir o teknik d. koltuğuna otur' gibi bir savunma mekanizmasını şaşkınlıkla karşılıyorum. Aynı mantıkta bütün gazete köşe yazarlarına başbakanı eleştirdikleri zaman 'sen bir o başbakanlık koltuğuna otur' diye mail atıyor mu acaba? Tebrikler Nedim. Yazılarının devamını bekliyorum. Hayırlı olsun.

Adsız dedi ki...

Eline sağlık . Güzel yazı olmuş .

Can ŞAYAN

Adsız dedi ki...

Süper bir yazı olmuş tebrikler Nedim Meseri.

Adsız dedi ki...

Cok iyi..takip edebildigim kadariyla cok mantikli..Devamini bekliyoruz Nedim..

Caki Simrooglu

Adsız dedi ki...

destekleyen herkese çok teşekkürler...
Nedim

Adsız dedi ki...

Nedim Başarılarının devamını dilerim.
MeS

Adsız dedi ki...

Bir taraftar olarak gözlemlerinin çok yerinde ve başarılı olduğunu düşünüyorum. Bu yolda kesinlikle "geçici" olmayacağının da inancındayım. Bol şanslar.

Adsız dedi ki...

Öncelikle yazıya verdigin emekden dolayı saygısızca yorumlar yapmayı yanlıs buluyorum, fakat yazdıgın yazıda fikrimle uyuşmayan ve hatta dogru olmayan bazı seyler var bunlarıda paylasmak isterim.
İlk olarak Keita konusunda Galatasaray yonetimi bu futbolcuyu bonservis ucretinden degil, Galatasaraylık dediğimiz kalıba yakısmayan hareketlerde bulundugu icin yollandı, ki Keita daha 27 yasında Katar' a gitmeyi kabul edicek bir futbolcu ise hedefleri olmayan ve para icin futbol oynadıgını gosterir ki boyle bir futbolcuda Galatasaray'da barınamaz.
Digeri ise Yonetim konusunda; Yonetim sene basında pahalı transferler yapılmayacagını zaten soyledi, bundan once Baros, Kewell gibi sohretli isimler geldi yine bir basarı elde edilemedi. Sadece mactan maca performanslar izledik bir sureklilik yoktu. Rjikaard' ın yollanamsı ise tamamen Rjikaard' ın Hollanda ekolunden gelen rahatlıgıydı, futbolcuları ile olan iletisim eksikligi, asırı profesyonel olusu vs. Gs yonetimi su ankı durumun en buyuk suclusudur, bunda senle hem fikirim ama bisileri duzeltmek adına GS ruhu dedigimiz olgunun tekrar kazanılması ugruna Misimovic gibi oyuncuları cezalandırmak gerekir. Ama asıl onemli olan eger bisiler duzeltilmek isteniyorsa devamı mutlaka gelmelidir.

Adsız dedi ki...

Keita için yazıda "her ne kadar disiplinsiz ve aykırı olsa da" demişim. Keita konusunda sana katılıyorum sırf para için gitmediğini bende biliyorum, hedeflerinin küçük olduğunu,sorunlu olduğunu falan. Bunların en güzel örnekleri geçen yılki Fenerbahçe deplasmanı ve Trabzon deplasmanı. Milli takımdan falan da geç dönüyormuş ama madem Keita'yı göndermeye karar verdiniz o zaman en az o ayarda bir adam alacaksınız çünkü burası Galatasaray klübü. Ya da A2 den bir çocuk çıkaracaksın mesela Serdar Eylik onun üstüne eğiliceksiniz. Misi'ye ceza konusunda zaten Hagi'nin ne gerekçeyle yaptığını biliyorum ve yazdımda ama demeye çalıştığım bunca yanlış varken ve hatta Misi'den çok önce kadro dışı kalması gerekenler varken sadece Misi'nin kellesini almak mı doğru olan? Keşke bu işler bir yıldıza kesilcek cezayla bitse fakat şimdi işler daha çok sarpa sarıcak maalesef.
Nedim

Adsız dedi ki...

Nedimcim ben yazını çok beğendim. Tebrikler.
İlkyaz

Adsız dedi ki...

analiz ve yazı işi zordur...