30 Aralık 2010 Perşembe

Mahmudi'nin Önü "AÇIK"

          
          Dün akşam ki maçı, hayatımda gittiğim en güzel maçlardan biri olarak listenin başına koydum bile. Abdi İpekçi Arena’ya ulaşmak her ne kadar zor da olsa, giriş çıkışlarda büyük sıkıntı yaşansa da Galatasaray Cafe Crown için oraya gitmeye fazlasıyla değer.  Oradaki 10 bini aşkın taraftar, iyi ve sağlam yatırımlar yapıldığını hissettiği an her ne koşulda olursa olsun orayı dolduracaktır. Galatasaray taraftarı kafaya oynayan, iddialı ama ondan daha önemlisi doğru işlerin ve doğru adamların olduğu yerde her zaman takımına sahip çıkar.


          Doğru adam, tabii ki Oktay Mahmudi ve ekibi. Basketbolu çok yakından takip eden ve basketbolla sürekli iç içe olan biri olarak Oktay Mahmudi’yi Türkiye’de ki bütün Türk koçlardan hatta Avrupa’da ki bir sürü koçtan dahi farklı tutmuşumdur. Bunu bugün Galatasaray’ı çalıştırdığı için söylemiyorum. Efes Pilsen’de ki koçluk günlerinden beri, duruşuna, basketbol bilgisine, felsefesine ve koçluk becerisine hayran olduğum biridir Mahmudi. Oktay Mahmudi hamlesi, Galatasaray yönetiminin bu sezon, hatta yönetime geldikleri günden beri sportif olarak yaptıkları en doğru ve en iyi hamledir. Oktay Mahmudi’nin Galatasaray’a geldiğini duyduğumda şok olmuştum. Avrupa’nın önde gelen takımlarından birine, milli takıma ya da koç arayan Efes Pilsen’e gideceğini düşünmüştüm, fakat Oktay Mahmudi belki de kendi açısından risk alarak Galatasaray Cafe Crown’a imzayı attı. Belki de Galatasaray camiasının potansiyeline, kültürüne, tarihine güvenerek bu kararı aldı ve gördüğümüz kadarıyla da haklı çıktı. Her Galatasaraylı şu an Oktay Mahmudi’li Galatasaray ile eminim övünüyordur.

          Maça geçecek olursak, Galatasaray maça çok kötü başladı ve Ukiç’in önderliğindeki Fenerbahçe Ülker ilk periyotta bir ara 15-5 öne geçti.  Burada hemen devreye koç Mahmudi girdi ve Tutku’yu oyuna alarak 4 kısaya döndü. Tam saha zone press ile kaptığı toplarla 7-0 lık seri yakaladı Galatasaray ve ilk periyot sonunda skoru 15-12 ye getirdi. Daha sonra öne de geçti Galatasaray Cafe Crown. Bu sırada Fenerbahçe Ülker Ömer Onan, Oğuz Savaş ve Kaya Peker’le ayakta kalırken, Galatasaray Shumpert, Shipp, Rancik ve tabii ki Tutku Açık ile ayakta kaldı.

          Maçın kırılma anlarından biri de her Fenerbahçeli’nin üstünde durduğu Spahija’nın teknik faul aldığı pozisyon oldu. Tamam, o pozisyonda Ömer’e faul yapılıyor ama maç içinde hakemlerin kaçırdıkları, çalmadıkları pozisyonlar her iki takım aleyhine de oldu. Bu kadar tepki vermesi, Spahija gibi tecrübeli bir koça yakışmadı. Pota altına kadar gidip, o şiddette itiraz yapacak bir pozisyon değildi. Zaman zaman koçlar takımlarını ateşlemek için bu tür yöntemlere başvurur, fakat maç o sırada kafa kafaya gidiyordu ve bence Spahija yanlış bir taktik uyguladı. Teknik faulden hemen sonraki pozisyonda masa hakemlerine inanılmaz şiddette ki itirazı da seyircinin tepkisini çekti ve seyirciyi galeyana getirdi. Neyse ki olaylar fazla büyümeden kesildi.

          Ayrı bir parantez de maçın yıldızı Tutku Açık’a açmak gerekir. Tutku’nun 12 sayı 6 ribaund ve 7 asistlik muhteşem resitali görülmeye değerdi. Tutku’yu basketbola başladığı ilk yıllardan beri dikkatle izlerim. Benim de basketboldaki pozisyonum oyun kurucu olduğu için ayrı bir gözle izlerim oyun kurucuları. Basketbol da bir deyim vardır; “ Bir takım point guardı kadar konuşur.” Dün akşam bunun güzel bir örneğini yaşadık. Tutku Açık, daha önceleri gözümde top class guard seviyesine çıkamamıştı ama dün fazlasıyla çıktı. Oyunu inanılmaz olgunlaşmış, bire bir penetreleri, yarattığı farklı hücum opsiyonları, liderliği, müthiş oyun görüşü, sinirlenmeden takıma yaptığı pozitif katkıyla belki de sezonun en iyi performansını sergiledi. Galatasaray’ın hücum da zorlandığı anlarda tek başına ayakta kaldı, insiyatif aldı. Maçın hemen ardından Ermal Kuqo’nun Twitter hesabından yazdığı Tutku “Nash” Açık sözleri, Tutku’nun muhteşem performansını özetler nitelikteydi.

          Son olarak değinmek istediğim birkaç önemli nokta var. Birincisi Oktay Mahmudi’nin Efes Pilsen kültüründen aldığı takım savunması mantalitesini her gittiği yerde başarıyla uygulaması mevzusu. Galatasaray’a geleli daha 5-6 ay olmasına rağmen bu mantaliteyi takıma oturtmuş. Fenerbahçe Ülker gibi her oyuncusu önemli hücum tehdidi olan bir takımı, Fenerbahçe her ne kadar kötü de oynasa, 56 sayıda tutmak müthiş bir işti. Galatasaray’ın, Fenerbahçe Ülker’in kadro kalitesinin altında olduğunu söylememiz lazım, fakat, Galatasaray’ın, belki kalitelesi, değil ama mücadelelesi en az Euroleague seviyesindeydi. Diğer bir konu, Fenerbahçe Ülker’in Vidmar’ın sakatlığından sonraki düşüşü. Sezona müthiş başlamanın belki de dezavantajını yaşıyorlar şu anda. Özellikle yabancılarında müthiş bir düşüş var Fenerbahçe’nin. Dün akşam Fenerbahçe’nin 6 yabancısından gelen toplam 17 sayılık performans(Ukiç 8, Preldziç 3, Tomas 3, Kinsey 2, Lavrinoviç 1, Greer 0) gerçekten hayal kırıklığıydı.


         Son sözlerimde Galatasaray yönetimine. Dün akşam gördünüz ki, bu muhteşem taraftar kafaya oynayan bir takımı her şartta sonuna kadar destekler. Oktay Mahmudi hamlesi yaptığınız en iyi işti bu sezon ve şartlar ne olursa olsun Mahmudi’ye sonuna kadar destek vermenizi rica ediyorum. Gözü kapalı en az 5 yıl bu takım Mahmudi’ye teslim edilmeli. Her sene gelecek takviyelerle, üstüne koyarak gideceğinden ve yıllardır özlemini çektiğimiz şampiyonluktan söz edebileceğimizden hiç kuşkum yok. Belki bu sezon değil ama önümüzdeki sezonlarda, bu doğru yapılanmanın devamıyla şampiyonluk mutlaka gelecektir. Sizden ricam, bu takıma takviye yapmanız yönünde. Galatasaray’ın uzun rotasyonu çok ama çok kısıtlı. Rancik,Andric ve Ermal, aslına bakarsanız bunların hiç biri gerçek bir 5 numara değiller. Hemen hepsi 4 numaraya daha yatkın oyuncular. Bu takıma en az iki tane kaliteli pivot takviyesi şart. Rakip, Fenerbahçe’nin Kaya,Lavrinoviç,Oğuz,Mirsad,Vidmar ve May gibi 6 tane kaliteli uzunu var. Diğer bir takviye de guard pozisyonuna gerekiyor. Rochestie, bu takımın ağırlığını kaldırabilcek düzeyde değil. Tutku çok formda ama koca bir sezonu tek bir guardla geçiremezsiniz. Bu takıma bir tane back-up guard kesinlikle lazım. Eğer maliyeti uyarsa ve ikna edilebilirse Efes Pilsen’de mutlu olmayan ve koç Perasoviç’ten fazla forma şansı alamayan Ender Arslan’a teklif götürülebilir. Her şeye rağmen, Galatasaray’a destek veren müthiş taraftarına ve bu kadroyla liderliği kapan Oktay Mahmudi yönetimindeki Galatasaray Cafe Crown’a tebriklerimi iletirim.
NedimMeseri

4 yorum:

Murat Erdem SENGUL dedi ki...

Tamam Spahija sinirlendi teknik faulu aldı ve gayet normal bir durum. Amma ve lakin GSCC koçu Mahmudi kendisini yırtarken el kol hareketleri yaparken hakemlerin saki babalarının oğulları gibi onu sakinleştirmeleri uyarmaları ve teknik faul vermemeleri gözden kaçmamalı.

Adsız dedi ki...

oktay mahmudi de derbi stresinde sinirliydi ama spahija ın yaptıgı olcak iş deildi zaten kendiside maçtan sonra hakettigini söyledi
Nedim

Adsız dedi ki...

süper bi yazı olmuş nedim tebrikler

adsız dedi ki...

güzel bi analiz ve teşhis. Tebrikler.