Bir futbolcu düşünün çalım atar, ince paslar verir, kafayla gol atar, sağ ayakla, sol ayakla fileleri havalandırır, asist yapar, inanılmaz şutlar çıkarır, seri çalımlar atar, kıvrak hareketler yapar, defans oyuncularını çaresiz bırakır, Ronaldinho ile özdeşleşen içeri dışarı hareketinin bile ilk uygulayandır. Sayısız kişisel başarı, kupalar, dünya şampiyonlukları, ödüller, şahaşalı ama bir o kadar da şanssız bir futbol kariyeri. Ronaldo'dan bahsediyoruz ama orijinal Ronaldo'dan... Ronaldo Luís Nazário de Lima... Futbol tarihine gelmiş geçmiş en iyi golcülerden, en komple futbolculardan biri... Gittiği her takımı bir seviye yukarı taşımayı başarmış, Brezilya milli takımının Dünya Şampiyonluklarında, finallerinde inanılmaz katkısı olmuş, fantastik bir futbolcu. Ülkesinin Cruziero takımında profesyonel kariyerine başlayan Ronaldo burada yaptığı sıçramayla Hollanda'nın PSV takımına transfer olmuş ve 2 sezonda attığı 54 golle dikkatleri üzerine çekerek, Katalan devi Barcelona'ya transfer olmuş 49 maçta attığı 47 golle, taraftarların sevgilisi olmasına rağmen İtalyan devi Inter rekor bir ücret ödeyerek kadrosuna katmış Fenomeno'yu. Inter'de 5 sezonda attığı 49 golün tek açıklamasını yaşadığı talihsiz sakatlıklar ve 98 Dünya Kupası finali öncesi Fransa'da otel odasında geçirdiği nöbet olarak yapabiliriz. O gün, Paris'te geçirdiği nöbet, futbol hayatını psikolojik olarak çok etkilemiş ve şanssızlıklar bundan sonra yakasını bırakmamıştır. Sağ dizinden geçirdiği ağır sakatlık sonrası, kendisine özel ilgi gösterilmiş, sakatlığının geçmesi için herşey yapılmıştır, fakat sahalara dönüş maçı olan Lazio maçında dizi sadece 7 dakika dayanabilmiş ve tekrar yere yığılmıştır. 2002 Dünya Kupası'na yetiştirilen Ronaldo Milli Takımımızın da kabusu olmuştu yarı final maçında attığı harika pis burun golüyle... Milli takımda da gol atma rekorları kırmıştır. 2002 de bir başka dünya devi Real Madrid'e transfer olan Ronaldo burada 5 sezonda 177 maçta 104 gole imza atmış, zaman zaman eski günlere dönüş sinyalleri vermiştir. Daha sonra AC Milan'a transfer olmuş, Milano'da geçen 1 sezonun ardından kişisel problemleri nedeniyle futbola ara vermiş ve 2009 da son durak olan Corinthias'a transfer olmuştur.
Fenomeno geçen günlerde hayranlarını üzen bir kararla futbolu buraktığını gözyaşları içinde dünyayla paylaştı. Bu sabah Spor Servisi programında twitter üzerinden Ronaldo hakkında görüşler sorulmuştu, benim verdiğim ve yayında okunan cevap ise şöyle olmuştu. "1997 yılında, daha futbola yeni yeni aşık olmaya başladığım günlerde Compostela'ya attığı inanılmaz gol ve golden sonra Sir Bobby Robson'ın yüzündeki şaşkınlık ve hayranlık karışımı ifade..." Nasıl ki Katalanlar Barcelona için "Mes que un club"(Bir klüpten fazlası) diyorlar, Ronaldo'da kesinlikle "Mes que un futbolista" (Bir futbolcudan fazlası). Bu yüzden bir devrin sona erdiğini söylememiz hiçte yanlış olmaz.
RONALDO'NUN BARÇA GÜNLERİ....
İŞTE EL FENOMENO
NedimMeseri
4 yorum:
Can Sarda
Ronaldo gerçekten harika bir oyuncuydu. Resmen bir devir kapandı. Onun gibi bütün iyi özellikleri taşıyan bir forvetin olduğunu düşünmüyorum!!
ronaldo gibisi bir daha kolay kolay gelmez o hepimizin tek kale maçlarda en az bir kere 'hayır ben ronaldoyum ' dediği bir fenomendi
Severek takip ettiğim Nedim Meseri den yine günümüz dünya futboluna dair kaliteli bir paylaşım . Kendisine saygılarımı iletir okumaktan keyif aldığım futbol yazarlarının yanında yerini alacağından şüphem olmadığını bildirmek isterim. Başarılar , saygılar..
Onurcan Böke
Çok güzel olmuş.Tebrik ederim Şelo
Yorum Gönder