Tarih 16 Ağustos 1925. İçlerinde banka memurundan öğretmene, üsteğmenden tüccara, gümrük memurundan subaya, müdürden posta memuruna bir çok çeşitli isimin bulunduğu yönetici kadrosu birleşiyor. Tek gayeleri Türk gençliğinin, fizik ve moral kabiliyetlerini ulusal ve inkılapçı amaçlara yöneltmek, yurt müdafaası amaçlarını geliştirmek, beden terbiyesi ve spor yapmasını temin etmekti. Bu amaç ile Mersin İdman Yurdu futbol takımını kuruyor yukarda söylediğim o kalabalık isim kadrosu. Savaşlardan ve işgallerden bunalmış, sürekli kaos içinde yaşayan halk Mersin İdman Yurdu’nu hemen sahipleniyor ve takımın şimdilerde coşkusu ile dikkat çektiği taraftar yapısının temelleri o zamanlardan atılıyor. Takımın hocalığını görevleri olmamasına rağmen biri subay biri yüzbaşı iki asker üstleniyor.
2. Dünya Savaşı sıralarında o dönem Deniz Harp Okulu’nda okuyan Mehmet Eker Biçer okul borcunu ödeyemediği gerekçesiyle okuldan ayrılmak zorunda kalır. Mehmet aynı zamanda çok iyi futbol oynaması ile bilinirmiş. Bunu duyan yüzbaşı ve arkadaşları aralarında topladıkları 1600 lira borcu ödeyerek hem Mehmet’in okumasını sağlamış olurlar hem de Mersin İdman Yurdu’nun İLK transferini gerçekleştirmiş olurlar.
66-67 sezonu; Osman Arpacıoğlu’nun golleri ile milli takıma ve Fenerbahçe’ye kadar yükselişinin sinyallerini verdiği Mersin İdman Yurdu’nun 2. Ligde olduğu sezon. Osman o sezon ligde attığı 18 gol ile gol kralı olur ve İdman Yurdu’nun İLK defa 1. Lige çıkmasında büyük rol oynar. Osman’ı bir gazete kupüründe “Seri driplinleri, inatla top, her zaman kondisyonu kontrol etmesi ve sıkışık pozisyonlar iyi topa vurabilmesi sonucunda 23 gol atan Mersin İdman Yurd’lu Osman” diye okuyoruz. 66-67 sezonun da tek başarısı yalnızca bu şampiyonluk değildir Osman ve arkadaşlarının. Ekip o sezon 2. Ligde oynamasına rağmen Başbakanlık kupasını da kazanır. Böylelikle 67-68 sezonunda 1. Ligin yeni ekiplerinden biri çifte şampiyon Mersin İdman Yurdu olmuştur. Mersin halkı sabırlıdır. İlk sezon takımlarından başarı bekleyerek onları stres altına sokmazlar. İkinci sezon mutlak hedef şampiyonluktur. 69-70 sezonunda ligi 4. sırada bitirmelerine karşın 2. Eskişehirspor ile aralarında ki fark yalnızca 1 puandır. Galatasaray ve Beşiktaş’ı da çok gerilerde bırakmıştır. Sezonun şampiyonu Fenerbahçe ile karşılaştığı 2 maçta da berabere kalarak gücünü ispatlamıştır.
71-72 sezonu; İdman Yurdu İLK defa bir yabancı hocaya emanettir. Yugoslav Teaderuscu yönetiminde İdman Yurdu orta sıralara tekrardan dönüşü sağlamıştır. Bunun en büyük nedeni de tabii ki başarılı kadrodan mecburen kopan ve daha büyük takımlara transfer olan futbolculardır.
80-81 sezonu; Puanı silinen İLK takım Mersin İdman Yurdu. İdman Yurdu 1980-1981 sezonunda İnönü Stadında Beşiktaş ile karşılaşıyordu. Sadık Deda'nın yönettiği maç için takım iddialı gitmişti İstanbul'a. Ama Hakem Sadık Deda üst üste iki tane penaltı çaldı Beşiktaş lehine ve skor birden 2-0 oldu. Çok yoğun itirazlar oldu ama karar değişmedi. Bu sefer çok açık bir şekilde ofsaytta olan Beşiktaş'lı oyuncuya bayrak kaldırmadılar ama İdman Yurdu futbolcuları ise ofsayt diyerek durakladı ve Ziya bomboş pozisyonda golü atarak maçı 3-0'a getirdi. Bunun üzerine o gün teknik direktör olan İsmet Arıkan sahaya koştu ve hakem Sadık Deda ile tartışmaya başladı. Bu yönetimin kabul edilemez olduğunu söyledi ve tartışma sonucunda sinirli bir şekilde sahada ki futbolcularına soyunma odasına girin dedi. Binlerce seyircinin şaşkın bakışları arasında İdman Yurdu sahadan çekildi ve maça devam etmedi. Bu Türkiye'de ilk ve tek bir takımın hakem hatalarına isyan ederek sahadan çekilme olayıydı. Bu maç daha sonra federasyon tarafından Beşiktaş lehine 3-0 olarak tescil edildi ve daha önceden kazanılmış 2 puanı da silindi.
82-84 yılları arası; bu 3 yıl hem Türkiye tarihi açısından hem de Mersin İdman Yurdu tarihi açısından çok ama çok önemli yıllar. 82-83 sezonu Mersin İdman Yurdu’nun her geçen sezon biraz daha çöküşün artık kümeden düşme ile sonuçlanacağı sezondur. Ancak sezon sonunda tarihe adlarını kazıyacaklarını kimse düşünmemişti. Ligde buhran dönemi yaşayan, alt sıralarda mücadele eden İdman Yurdu o kazanma alışkanlığı ve her zaman başarı geleneğini Türkiye Kupası’nda İLK final oynayarak gösterdi. Finalin adı Mersin İdman Yurdu – Fenerbahçe idi. Evet bu o maç. Fenerbahçe’nin Türkiye Kupasını son kez kazandığı o unutulmaz maç. Evet bu o sezon. İdman Yurdu’nun ligden düştüğü ve tekrar yükselmek için 28 sene beklediği o sezon. Fenerbahçe hem ligde hem de kupada şampiyon olunca Avrupa Kupalarına katılma hakkı Mersin İdman Yurdu’na veriliyor. 83-84 sezonu, takım 2. Ligde ve Avrupa kupasında. Mersin İdman Yurdu İLK defa Avrupa Kupasına katılıyor ve 2. Ligden Avrupa Kupalarına giden İLK takım oluyor.
Figure 2 : 82-83 Sezonu
28 sene. Mersin halkı ve Mersin İdman Yurdu taraftarları tam 28 sene takımlarını yeniden Süper Lig’e çıkmalarını bekledi. Sabrettiler. 2. Ligde iken tribünler yine doluydu. Süper Lig’e çıkmadan hemen önceki sezonda ligden düşüp düşmeyeceklerinin belli olacağı Ankara’da oynanan Hacettepe maçında tribünler yine doluydu. Takım ile taraftarın senkron gitmesi sonucu daha iyi yerlere varılacağının herkes farkındaydı. İşte o nedenle hiç bir zaman yalnız bırakmadılar takımlarını. Ligden düşmek üzere olunan senin ardından Başkan Ali Kahramanlı yeni sezon için hedeflerinin şampiyonluk olduğunu söyledi. Haliyle kimseye inandırıcı gelmedi. Takım içi sorunlar, teknik direktör karmaşası derken Nurullah Sağlam ile yolları keşişti kırmızı lacivertli ekibin. Devre arasına kadar 14 puan topladılar. Şampiyonluğun tohumları atılıyordu fakat bunu kimse tahmin dahi edemezdi. Ara transferde şampiyonlukta imzaları bulunacak 10 oyuncu ile imzalar atıldı. Devre arasında yapılan transferlerin çoğu şampiyonluğa direk katkı sağladı - Adem Büyük, Tonia Tisdell, Mehmet Polat, Erman Özgür, İlhan Özbay ve Nduka Ozokwo-. Resmen Nurullah Sağlam’ın transfer başarısıydı bu şampiyonluk.
Figure 3 : Şampiyonluğun ilan edildiği Boluspor maçı
Süper Ligdeler artık. Yaz döneminde şampiyon takımdan bir çok isimle yollar ayrıldı. Bir çok isimle de istenmeden ayrılmak zorunda kalındı. Yerlerine yeni isimler alındı. Takıma yapılan takviyeler genellikle ligi tanıyan isimlerden yapıldı. Macera aranmadı. Tek sorun takımın yaş ortalaması. Ligin en yaşlı takımlarındanlar. Liglerin ertelenmesi sıfırdan kurulan bu takıma çok yaradı. Tamamen yeni kurulan takım ligin ilk haftalarında muhteşem bir birliktelik sergiledi. Takım sanki yıllardır birlikte oynuyormuş gibi.
Mersin halkı elinden geleni yapıyor. Takımı yine hiç bir yerde yalnız bırakmıyorlar. Tüm deplasman maçlarında tribünleri doldurdular. Hani bahsetmiştik ya 1925’de atıldı işte bu gönülden bağlı taraftarın tohumları.
Murat Erdem Şengül
Futbol Dergisi Kasım Sayısı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder