14 Ocak 2012 Cumartesi

Öyle dediler...

Seni görmedim.
Hiç duymadım sesini.
Ne bir golünü izledim.
Ne de bir temasım bir tanışıklığım var seninle.
Sana gelememiş olmak en büyük pişmanlığım şu sıralar.
Keşkeler yorar ya adamı işte o en büyük keşkeyi diyorum.
Keşke ihmal etmeseydim gelip elini öpseydim.
Alnıma bir gurur öpücüğü kondursaydın Alex'e yaptığın için.
Seni anlattılar ama sürekli.
Bizim peşinden soluksuzca koştuğumuz çubukluyu çubuklu yapanların başında geliyormuşsun.
Öyle dediler.
Bizim stada koştuğumuz Fenerbahçe'mizin anlamı senden geliyormuş.
Stadı yapan başkaları olabilir ama onu stad yapan senmişsin.
Öyle dediler yani.
Hikayelerden biliyorum seni.
Ama sana duyduğum minnet sonsuz.
Sana duyduğum saygı sonsuz.
Seni bir nesil bize aktardı.
Ben de bir nesile daha seni aktaracağım.
İnsan oluşun bilinecek herkes tarafından.
Senin izinden yürümüş olan Aykut ve Alex'e emanet çubuklun.
Onlar eminim ki sana layık olacaklar.
Onlar çubuklunun sahipleri biz taraftarlar ise o çubukluyu başımızın üstünde taşıyanlarız.
Sen öyle demişsin.
Bize öyle dediler.
Bir şey anladım ama gidişinle.
İNSAN olmak yetermiş birisi tarafından sevilmek için.
İNSAN olmak yetermiş görmediğin duymadığın 
sadece dinlediğin birinin gidişine üzülmek için.


Hiç yorum yok: